Bir ev çiziyorum, çocukluğumun gözlerinden bahçeler, düşlediklerim iki adım öteye kadar, dalları kirpikli ağaçlar, ve sen merdivenleri yeniyorsun inşa ettiğim evime hiç varmayan. Yorgun adımlarına yetişeceğim, yorgunluğunu taşımak için sırtımda, büyümemiş evimin kapısından odaların kısık sesi, ışığı bitkin, dizlerim azimli, ah yalnızlığın ilk habercisi geceler, çocukluğun kesintiye uğramış hüznün renkleriyle sahipleniyor bana, benim bana ayrılmış yazgım: hep hatırlamak ve hep unutmak için.