İçimi kağıda her ne kadar iyi aktardığımı düşünsem de, ertesi gün yazdığım her kelimeyi, kurduğum her cümleyi yanlış, yersiz ve yabancı bulabiliyorum. Kendi yazdıklarımdan sonsuza kadar memnun kaldığım çok nâdirdir. Hep daha doğru cümleyi kurmanın, içimi en iyi anlatan en doğru kelimeleri seçmenin arayışı içindeyim. Mükemmeliyetçilikten ziyade, içimde durmaksızın vuku bulan huzursuz bir metamorfozun etkisi altındayım. Ruhumla ahenk içinde olmanın yollarını arıyorum ve bu, yazdıklarımın ruhumla ne ölçüde uyum içinde olduğuna bağlı. Fakat bunu gerçekleştirmek takriben imkansız, zirâ ruhumun talebi bu dünyanın gökyüzünü aşıyor.